SIKÇA SORULAN SORULAR

Tasavvufun İslamiyet'teki yeri; İslam'ın iç yüzünün anlaşılması ve Allah'a ulaşmak için ruhi ve manevi yol oluşudur. Tasavvufta Kur'an-ı Kerim'den ve hadislerden alınan temel ilkeler vardır. Tasavvuf için İslam'ı gerçek manada yaşama sanatıdır da diyebiliriz. Tasavvufi hayat Resulullah Efendimiz (SAV) zamanında yaşantı olarak vardı sonrasında ise yani İslam tarihinin ilk yüzyıllarında rahmani olarak sistemleşmiş ve çeşitli ekollere dönüşerek Mevlevilik, Halvetilik gibi çeşitli isimler almıştır.

İslamiyet’e göre kıyamet tarihi kesin olarak bilinmez, kıyametin tarihini Allah’tan başka kimse de kesin olarak bilemez. Fakat kıyametin Kur'an-ı Kerim ayetlerinde ve hadis-i şeriflerde alametleri bulunmaktadır. Dahası sufiler ve âlimler Allah'tan aldıkları ilham ile ebced ve cifir hesaplamalarıyla ve yaptıkları derin araştırmalarla kıyamet konusunda çeşitli risale ve kitaplar kaleme almışlar ve insanlığa bazı kıyamet tarihleri vermişlerdir. Daha detaylı bilgi için Deccal'in Askerleri ve Gizli İlimler Hazinesi kitaplarımı okuyabilirsiniz 

Hazret-i Pir Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, 1207  yılında Belh, Afganistan doğmuştur. Moğol istilası da, Mevlânâ Hazretlerinin doğumundan sonra gerçekleşmiştir. Hazret-i Pir, Moğol istilası sırasında Konya'da yaşamıştır. Ancak, Mevlânâ'nın Moğollarla herhangi bir ajanlık ilişkisi olduğuna dair bir kanıt yoktur. Aksine Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Moğolların hakikat ve kurtuluş yolu olan İslam’a girmesi için uğraşmış Selçuklunun yıkılışını geciktirip Osmanlı Devleti'nin doğuşuna ortam hazırlamıştır. Daha detaylı bilgi için Mevlânâ Celâleddîn-i Rumî kitabımı okuyabilirsiniz.

Hadisler, İslam'ın ikinci önemli kaynağı olarak kabul edilmektedir. Öyle ki hadis konusu İslam hukuku, fıkıh, ahlak ve tasavvuf gibi alanlarda önemli rol oynamaktadır. Hadislerin hepsi tabiki de uydurma değildir ve yüzde doksanı gerçektir. Ancak uydurma olup olmadığı tartışılan hadisler bulunmaktadır. Lakin bu tartışılan hadislerin dahi hepsi uydurma değildir. Ötesi kesin gerçeklik şudur ki hadis konusu çıkarılarak ve hadisler inkâr edilerek başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere İslam hukuku, fıkıh, ahlak ve tasavvuf konularının anlaşılması imkânsızdır. Daha detaylı bilgi için Deccal'in Askerleri kitabımı okuyabilirsiniz.

Muhyiddin İbnü'l Arabî Hazretleri, 1165 -1240 yılları arasında yaşamıştır. İbnü'l Arabî'yi doğru tanımak isterseniz derim ki o İslam âlimi, evliya ve Ekberiyye Tarikatı'nın piridir. Dolayısıyla hazret evliyadır, mürşid-i kâmildir lakin iftiracılar tarafından kendisinin durumu İslam dünyasında tartışmalı hale getirilmiştir. Yine de İslam dünyasında ve Batıda İbnü’l Arabî'yi evliya olarak görenler çoğunluktadır ki bana göre de doğru görüş İbnü'l Arabî'nin velayet mertebesinde olduğudur. Daha detaylı bilgi almak için Deccal'in Askerleri ve Gizli İlimler Hazinesi kitaplarımı okuyabilirsiniz.

Mürşid-i kâmil Allah'a ulaşmak için gerekli bilgileri ve deneyimleri elde etmiş, Allah'ın izniyle insanları irşad edebilen velayet sahibi bir kişidir. Mürşid-i kâmile bağlanmak da asla şirk değildir. Aksine bir Müslümanın terakki etmesi ve kâmil bir mümin olabilmesi için de mürşid-i kâmile bağlılık gereklidir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Tevbe Suresi 119. Ayette "Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve Salihlerle beraber olun." buyurulmuştur. Dahası yine Kur'an-ı Kerim'de Nahl Suresi 43. ayette de " Bilmediklerinizi zikir ehline sorun" denilmiştir. 

İslamiyet'te müziğin helal mi haram mı olduğu konusunda farklı görüşler bulunsa da İslam âlimlerinin çoğunluğu müziğin kişiyi günaha götürmediği sürece helal olduğunu söylemişlerdir ki bende bu görüşe katılıyorum. Dahası Kur'an-ı Kerim'de müziğe açık bir yasak olmamakla birlikte, bazı hadisler de müziğin zararlı olduğu ima edilir. Lakin Kur'an-ı Kerim'e ve hadislere göre zararlı olan müzik türü de zaten kişiye günah işletebilecek olan ve nefsi emarenin hükmüne sokacak olan müzik türüdür. 

İslamiyet'te astrolojinin yeri konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Fakat Kur'an-ı Kerim'de açıkça bir astroloji yasağı olmamakla birlikte, bazı ayetlerde bu bilimin faydalı ve gerekli olduğu söylenmektedir. Hadislerde ise astrolojiye karşı olumlu bir bakış açısı sergilenmektedir. İslam hukukçuları arasında astrolojiyi helal sayanlar olduğu gibi haram olarak kabul edenler de bulunmaktadır. Benim fikrim ise astrolojinin gerekli ve faydalı olduğu yönündedir. Üstelik astroloji ilmini tam olarak anlayabilmek ve uygulayabilmek için istatistik, geometri, matematik fizik, jeoloji, coğrafya, tarih, hadis, tefsir, fıkıh, kelam ve mantık ilimlerini bilmek gerekmektedir. Sonuç olarak, İslamiyet'te astrolojinin yeri konusu açık ve nettir yani astroloji helaldir. Daha detaylı bilgi almak için Deccal'in Askerleri, Gizli İlimler Hazinesi ve Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî kitaplarımı okuyabilirsiniz.

Dünya'yı Vatikan ile birlikte CIA, MOSSAD ve MI6 isimli istihbarat örgütleri Avrupa'da bulunan monarşiler ile birlikte 13 büyük aile idare etme iddiasındaki, Gül Haç Cemiyeti, Sion Mabedi ve Tapınak Şövalyeleri de onlara yardım etmektedirler. Dünya'yı yönetme iddiasında ki 13 ailenin isimleri ise şöyledir:

1-DuPont Ailesi

2-Collins Ailesi

3-Astor Ailesi

4- Bundy Ailesi

5- Lord Ailesi

6- Habsburg Ailesi

7- Freeman Ailesi

8- Rockefeller Ailesi

9- Oppenheimer Ailesi

10- Morgan Ailesi

11- Warburg Ailesi

12- Rothschıld Ailesi

13- Russeil Ailesi

Bir de bütün bu ailelere ek olarak Çin'i merkezine alan Lee Ailesi bulunmaktadır. Burada ismi geçen ailelerin dünya siyaseti ve ekonomisinde önemli bir rol oynadığına dair çok güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Örneğin bu aileler, küreselleşmenin ve neoliberal politikaların yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamışlardır. Ayrıca bu ailelerin, dünya siyasetinde önemli bir rol oynayan siyasi liderleri destekledikleri de bilinmektedir. Daha detaylı bilgi almak için Deccal'in Askerleri, Abdülhamid'in Akıl Oyunları ve Gizli İlimler Hazinesi kitaplarımı okuyabilirsiniz

Sultan II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. padişahıdır. "Kızıl Sultan" takma adı, Sion Locası ve Tapınakçılar tarafından kendisinin hakkaniyetli yönetimini eleştirmek için maalesef kullanılmıştır. Ayrıca 34. Osmanlı padişahı Sultan Hamid geleneksel bir unvan olan "Ulu Hakan" şeklinde anılmayı da sonuna kadar hak etmektedir. Nitekim Sultan II. Abdülhamid'i değerlendirirken dönemindeki politikalarını, sosyal adalet anlayışını ve ekonomik faaliyetlerini incelemek kendisini Ulu Hakan olarak anmamıza yeterli olacaktır. Daha detaylı bilgi için Abdülhamid'in Akıl Oyunları kitabıma bakabilirsiniz.

Zamanda yolculuk, ileri teknoloji ya da ruhani çalışmalar sayesinde mümkün olabilmektedir. Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde zamanda yolculuğun mümkün olduğuna dair çok sayıda bilgi bulunmaktadır. Dahası İslam hukukçuları da yazdıkları risale ve kitapçıklarda zamanda yolculuğu İslamiyet'in yasaklamadığını ve zamanda yolculuğun dinen de mümkün olduğunu belirtmişlerdir. Daha detaylı bilgi almak için Gizli İlimler Hazinesi ve Mevlânâ Celâleddîn Rûmî isimli kitaplarımı okuyabilirsiniz.

Paralel evrenlerin varlığını fizik, kimya, matematik, astroloji, hadis ve tefsir ilimleri kesin olarak kanıtlamıştır. İslamiyet'te de paralel evrenler konusuna değinilmiştir. Üstelik İslam âlimlerinin çoğunluğu paralel evrenlerin varlığını kabul ederken, bazıları da bu konuyu reddetmektedir. Paralel evrenlerin varlığını kabul etmeyenler çoklu evren fikrinin İslam'ın temel ilkeleriyle ilgili bazı sorulara yol açtığını söyleselerde yeterli kanıt sunamamaktadırlar.

Paralel evrenlerin varlığını fizik, kimya, matematik, astroloji, hadis ve tefsir ilimleri kesin olarak kanıtlamıştır. İslamiyet'te de paralel evrenler konusuna değinilmiştir. Üstelik İslam âlimlerinin çoğunluğu paralel evrenlerin varlığını kabul ederken, bazıları da bu konuyu reddetmektedir. Paralel evrenlerin varlığını kabul etmeyenler çoklu evren fikrinin İslam'ın temel ilkeleriyle ilgili bazı sorulara yol açtığını söyleselerde yeterli kanıt sunamamaktadırlar.

İslamiyet'e göre, cennet ve cehennem haktır. Kur'an-ı Kerim ahiret yaşamının insanların amellerine göre oluşacağını belirtmektedir. Müslümanlar, inançlarına göre iyi ameller işleyenlerin cennete, kötü ameller işleyenlerin ise cehenneme gideceğine inanmaktadırlar. Diğer dinlerde de genellikle bir tür ahiret inancı bulunsa da, cennet ve cehennem kavramları farklılık gösterir. Bu inançlar, ödüllendirme ve cezalandırma yerleri olarak tasvir edilmektedir. Ancak, detaylar ve anlayışlar dinler arasında değişkenlik göstermektedir. Sonuç olarak cennet ve cehennem kavramları evrenseldir ve birçok din ve kültürde ölümden sonraki yaşamı anlatmak için kullanılmaktadır. 

1-) Gençlerle Başbaşa ( Ali Fuat BAŞGİL )

2-) Milli Kültür Meseleleri ve Maarif Davamız ( Samiha AYVERDİ )

3-) Tarih ve Tasavvuf Sohbetleri ( Nihat Sami BANARLI)

Muhammedî hakikati tam manasıyla anladığımızda ve gerçek bir kul olduğumuzda insanlık kurtulacaktır. Çünkü benim inancıma göre filozofların da tartıştığı “Evrensel ahlak yasası var mıdır yok mudur?” sorusuna verilecek cevap Muhammedî ahlak anlayışıdır. Zaten Kur'an-ı Kerim'de ALLAH (CC) buyuruyor ki: “Biz seni bütün âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya Suresi 107. Ayet) 

Gelecekte küresel sıkıntı yaratacak internet ve elektrik kesintisi riski maalesef bulunmaktadır. Felaketlerin ardı arkası kesilmeyen bu dönemde ABD California Üniversitesi’nde görev yapan bilişim uzmanlarının uyarılarına göre dünyayı küresel bir internet ve elektrik kesintisi bekliyor. Uzmanların Güneş'te yaşanabilecek patlamalar veya fırtınaların da böyle bir etkisi olabileceğini söylediklerini de hatırlatmak isterim. Yine maalesef uzmanlar küresel çapta bir internet ve elektrik kesintisi olayının 2 -3 ya da 10 yıl içeresinde yaşanabileceğini belirtmişlerdir. Detaylı bilgi almak isteyenler Deccal’ in Askerleri, Abdülhamid'in Akıl Oyunları ve Gizli İlimler Hazinesi kitaplarımı okuyabilirler.

Dünya, bilimsel olarak yuvarlak bir şekilde kabul edilir. Küresel dünya anlayışı yerçekimi, gölge uzunlukları, dönme hareketi ve diğer fenomenlerle uyumludur. Bilimsel gözlemler, Dünya'nın çapının ölçülebilir olduğunu ve yuvarlak bir formu olduğunu gösterir. İslamiyet'te ve Kuran'da Dünya'nın yuvarlaklığına dair bazı ayetler bulunmaktadır. Bu ayetler bilimsel gerçeklerle uyumlu olarak yorumlanabilir. İslam âlimleri, Kur'an-ı Kerim'in Dünya üzerindeki olayları ve fenomenleri anlamak için bilimin kullanılmasını teşvik eder. Dolayısıyla, İslam'da Dünya'nın yuvarlak olduğu bilimsel gerçeklerle örtüşen bir inanç sistemine sahiptir. Daha detaylı bilgi almak için Deccal’ in Askerleri ve Gizli İlimler Hazinesi kitaplarımı okuyabilirsiniz